N

Nane: (Minze / Menthe / Mint / Pennroyal / Mentha)

0,5-1 m boylarında, hoş kokulu, otsu çok yıllık bitkiler. Gövdeleri dört köşeli, yeşilimsi veya kırmızımtrak renkli, tüylü veya tüysüzdür. Yaprakları saplı, almaşlı olarak dizilmiş, oval şekilli, kenarları dişli, hafif tüylüdür. Çiçekler genellikle temmuz-ağustos ayları arasında açmakta olup mor, pembe, beyaz veya leylak rengindedir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu’nun her yerinde yetişir.

Kullanıldığı yerler:

Kullanılan kısımları yaprakları, çiçekli Dallari ile yapraklarından elde edilen uçucu yağdır. Yapraklar veya çiçekli dallar bitki çiçek açmaya başladığında toplanır ve demetler hâlinde gölgede kurutulur. Yapraklarda sekerler, reçineli maddeler, tanen ve uçucu yağ vardır. Uçucu yağda menthol, sineo, menthol esterleri, bâzı organik asitler bulunur. Yaprakları çay hâlinde yatıştırıcı, mîdevî, gaz söktürücü, bulantıyı giderici olarak kullanilir. Bunun yanında çeşitli ilâçların terkibinde Kullanildigi gibi, yaprakları çiğ veya kurutulmuş olarak yemeklere konur. Nâne esansı, çok miktarda zehir etkili olmasına karşılık az miktarı mîde ağrılarına ve bulantılara karsı kullanılabilir. Nâne uçucu yağı da oldukça fazla kullanılan bir yağdır.

Nar: (Granatapfelbaum / Granadier / Pomegranate / Rümman / Punica granatum / Pommegranate / Grenadier)

Haziran-temmuz aylarında kırmızı renkli çiçekler açan, iki ile beş metre boylarında ağaççıklar. Gövdeleri gayri muntazamdır. Yapraklar karşılıklı, kısa saplı ve kırmızı kenarlıdır. Çiçekler kısmen sapsız, tek ve birkaçı bir arada bulunur. Çanak yaprakları kırmızı renkli, dökülmeyen ve etlidir. Meyveleri küre seklinde ve portakal büyüklüğünde, önceleri yeşil, olgunlukta kırmızımsı renkte, derimsi kabuklu, çok tohumlu ve etlidir. Meyvenin yenen kısmı, tohumlarının etli ve bol usâreli olan kabuğudur.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Batı ve Güneydoğu Anadolu.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin tohumları meyve olarak yenildiği gibi, gövde-kök ve dal kabukları ile meyve kabuğu da tıbbî olarak kullanilir. Kök ve gövde kabuğu tanen, nişasta ve alkaloitler (pelletierin) taşır. Nar meyvesi kabuğu tanen, triterpenler ve az alkaloitler ihtivâ eder. Nar ağacı kabuğu çok eskiden beri bilhassa barsak şeritlerine (tenyalara) karsı kullanilir. Yalnız zehirlenmelere yol açabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Nar meyvesi kabuğu, ishale karsı (% 15’lik) çay hâlinde kullanılabilir. Ayrica yün iplikler, sarimsi renklere boyanabilir. Hadîs-i şerîfte nar meyvesi medhedilmistir: “Her narda bir damla cennet suyu vardır.” ve; “Narı içindeki zarı ile beraber yiyiniz, çünkü mîdeyi temizler.” buyurulmaktadır. Nar, çarpıntıya iyidir. Mîdeyi kuvvetlendirir. Et kısmı ile sıkılıp içilirse, safra söker, pekliği giderir.

 

Nergis: (Narciss / Narcisse / Narcissus )

20-60 cm boylarında, soğanlı bitkilerdir. İlkbaharda çok güzel kokulu çiçekleriyle baharın müjdecisi olarak bilinirler. Çiçekleri kuvvetli kokulu, sari veya beyaz renkli, tek veya birkaçı bir arada bulunurlar. Her bir çiçeğin ortasında beyaz veya sari renkli bir tacı vardır. Organik maddelerce zengin, nemli, kumlu, tınlı toprakları sever. Soğanlarıyla üretilir. Nergis türleri daha çok süs bitkisi olarak yetiştirilir. Fulya, beyaz nergis, yabânî zerren gibi çeşitleri vardır.

Kullanıldığı yerler: Bitki, zehirli alkaloitler taşır. Kusturucu ve ishal etkilidir. Kurutulmuş çiçekleri yatıştırıcı, müshil ve ateş düşürücü olarak (% 1-2’lik) çay hâlinde kullanılabilir.

 

Site içerisinde yer alan yazılar sadece tavsiye ve bilgi amaçlıdır.  Kesinlikle tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu site sahibine veya konuyu açan ya da yorum yapan üyeye ait değildir. Sağlık sorunlarınız ve tedavisi için mutlaka ilgili uzmana başvurunuz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.